Nov 26Member-onlyKelimelerin Düştüğü Kağıt/The Paper Where Words FallBazen bir cafe’de otururken, bazen bir sokağın köşesinden dönerken, her yerde gelebilir. Bir koku belki, belki bir sestir onu getiren, ya da gördüğüm bir şey. Bilmiyorum. İçime bir duygu akar. Tarifsiz, adı olmayan bir duygu. Paylaşamam. Denedim, birilerine tarif etmeye çalıştım. Nostalji dediler. Değil. Vazgeçtim. Çok farklı ülkede bulundun, çok…4 min read4 min read
Oct 24Member-onlyOma’ların Evi /The House of the GrandmothersDie Omas über Die Opas. Arkasında bu yazıyor. Fotoğrafı Vladmir Rolov çekmiş. Daldım. İnternetin dipsiz kuyusuna daldım. Önce Vladmir Rolov kimdir diye merak ederek Google’a sordum. Bir sürü Vladmir Rolov çıktı karşıma. Merakım arttı. Bu fotoğrafı çeken başka hangi fotoğrafları çekmiştir diye. Oradan bir fotoğraf sitesine düştüm. Herkes üye olup…5 min read5 min read
Jul 8Member-onlyDünya Çok Büyük/The World is too LargeTekne Marmaris’e yakın koylardan birine giriyor. Yaz. Sıcak. Üç tarafı üç minik adadan oluşan koyda yaprak kımıldamıyor. Geceyi burada geçireceğiz. Kamaralar boğucu, bunaltıcı, ufak ve basık. Dışarıda, yıldızların altında, açık havada uyumaktan bahsediliyor. Bizim kamaramız kıç tarafında. Mazot kokusu başımı döndürüyor. Dışarıda uyumak bir macera. Uyku tulumları var teknede. Güverteye…3 min read3 min read
Jul 7Member-onlyBüyüdüm Sanmıştım/I thought I had grown up.Büyüdüm sanmıştım; liseye başladığımda, ilk defa tek başına araba kullandığımda, ilk arabamı aldığımda, okuldan sonra çalışmaya başladığımda, kendi paramla odama ufak bir televizyon aldığımda. Memelerim çıkmaya başladığında büyüdüm sanmıştım; regli olduğumda kadın olduğuma inanmıştım. Büyüdüm sanmıştım, ilk defa seviştiğimde, kirasını ödediğim bir evim olduğunda, annemle babamı yemeğe çıkarttığımda. İlk defa…2 min read2 min read
Apr 24Member-onlyKöln: Haziran 2021/Cologne: June 2021Yeni bir dili öğrenme heyecanım gitmiş. Kolaylıkla dil öğrenebilen, keşfeden ben değilmişim gibi direniyorum Almanca öğrenmeye. Hatta ondan nefret ediyor olabilirim. Covid öncesinde gelecektik buralara. Bir yıl hiç bir şey yapmayacak kendimi kurslara teslim edip, bir yılda Almanca’yı da çözüp hayatıma bıraktığım yerden devam edecektim. Alt tarafı yeni bir ülkeye…Cologne5 min readCologne5 min read
Mar 16Member-onlyKardeşiniz Öldü/Your Sister is Deadİbadan’da ikinci evimiz tek katlı. Afrika’da kapılar pencereler her daim açık. Tavanda pervaneler hep dönüyor, boğucu sıcaklarla bitmeyen bir savaş. Kapılar verandaya açılıyor. Bir öğleden sonra, salondayız. Odanın iki yanında pencereler, Fransız pencereler var. Güneş içeriye süzülüyor ve annemin yüzüne yayılıyor. Annem ufak kare bir masada oturuyor. Mavi, yeşil, batik…4 min read4 min read
Mar 10Member-onlyBetty White Öldü/Betty White is DeadBir fotoğraf karesinde maviyim. Bir evin giriş kapısına çıkan taş merdivenlerin son basamağına bir adım atmak üzereyim. Duvarda bir elim. Kolum incecik. Simsiyah kıvırcık, kısa kesilmiş saçlarım başıma sıkıca tutunmuş gibi, bir o kadar siyah gözlerim ufak yüzümde iyice kocaman açılmış, kameraya bakıyorum. Üzerimde belki o nefret ettiğimi hatırladığım polyester…8 min read8 min read
Mar 3Member-onlyYazıyorum ve sizin de yazmanızı istiyorum/I write and I want you to write.Yazıyorum ve sizin de yazmanızı istiyorum/I write and I want you to write. Küçükken, bundan elli küsür yıl önce, duvarlarla konuşurdum. Annem öyle derdi. Dönüp geçmişe baktığımda sanırım ben senaryolar yaratıyordum, olabilecekleri, ya da olacağına inandıklarımı anlatıyordum. Sanırım ben hep korkardım. Sevdiklerimin ölmesinden, kör olmaktan, buzlu bir tepeden kızakla kaymaktan…4 min read4 min read
Jan 25Kaç Benliğim Vardır Benden İçeri31Behiye MalkocBir düşündüm...arınsaBir düşündüm...arınsa insan tüm maskelerinden gerçekten ne olurdu? Düşünmeye devam ediyorum. :) Ben o içimdeki tüm kişilerin var oluşunu seviyorum. Hayata renk katıyorlar, gökyüzüne baktırıp senin bina da çok katlı değil mi? sorusunu kucağına bırakıyorlar :) Eline sağlık ne güzel, ne kadar düşündüren bir yazı olmuş.1 min read1 min read
Jan 22Member-onlyTerapistte / At the therapistPandaya benzetiyorum duvardaki tabloda tek başına duran ağacı. Ne zaman ağaçtan pandaya dönüştü bilmiyorum. Ağaç görmeye çalışıyorum yine pandaya çıkıyorum. İnşaat sesleri uzaktan sızıyor odaya, oysa pencere kapalı. Ankara’da inşaat sesleri olurdu. Belki de başka şehirlerdi. Hepsi birbirine geçiyor, tek bir hüzün kalıyor. Uzaklık, yalnızlık, bitişler var. Yas gibi bir…4 min read4 min read